Atina'da Parklar ve Yaşam - Invest Greece Yunanistan Emlak

Share:

Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn

ATİNA’DA PARK YAŞAMI VE PARKLAR
Şehir hayatı sağladığı kolaylıkların yanı sıra pek çok zorluğu da beraberinde getirir. İnsanlar gün içerisinde yoğun trafik, toplu taşıma araçları ve kalabalık sokaklarla boğuşur. Resmi dairelerde, bankalarda, marketlerde sıra beklemek durumunda kalır . Tüm bu keşmekeş içinde çoğu insan mesai bitiminde kendini eve zor atar . İşte bu nedenle şehirlerde insanların en azından tatil günlerinde kendilerini rahatlatabilecekleri geniş, ferah ve sakin parklara, yeşil alanlara ihtiyacı vardır. Atina’da yeşil alan sayısı az. Bu sebeple Atina halkı için park ve bahçeler oldukça önemli. İnsanların çoğunluğu apartmanlarda yaşıyor. Bahçeli, müstakil ev tarzı çok yaygın değil. Bu yüzden insanlar balkonlarını mümkün mertebe bahçeye çevirmeye çalışmışlar. Dev saksılarda çiçekler, balkon korkuluklarında sarmaşıklar ve hasır sandalyeleri ile bir balkon kültürü oluşturmuşlar. Atina her ne kadar yeşil ve düzenli bir şehir olmasa da insanların açık hava ve yeşil alan ihtiyacına cevap verebilecek parklara sahip. İnsanlar özellikle hafta sonları bu parklara gelip çocuklarını rahat-ça oynatabiliyor, evcil hayvanlarını gezdiriyor, yürüyüş ve spor yapıyor, dostlarıyla açık havada sohbet edip birer kahve içebiliyor. Gelin bu parklara biraz yakından bakalım:

                                                   (National Garden Park)

İnsan psikolojisine en iyi gelen renklerin mavi ve yeşil, yine insanı en çok rahatlatan seslerin de su sesi ve kuş sesi olduğu söylenir. Bu duruma göre National Garden(Ulusal Bahçe) tek başına bir rehabilitasyon merkezidir desek yanlış olmaz . Yunanca anayasa anlamına gelen ve pek çok gösteri ve protestoların yapıldığı , Türkler tarafından İstanbul’un Taksim Meydanı olarak nitelendirilen Sintagma Meydanı’na 5 dakika mesafede Yunan Parlamento Binası’nın hemen arkasında yer alan National Garden’ın tarihi 1800’lü yıllara dayanıyor. Eskiden sade-ce kraliyet ailesinin dolaşmasına izin verildiği için Kraliyet Bahçesi de denilen park bugün tamamen halka açık ve ücretsiz . 3 farklı girişi olan parka tramvay caddesi üzerinden girerseniz devasa palmiyeler ve bir güneş saati karşılıyor sizi. Parkın şehrin en işlek caddeleri arasında gürültüden uzak kalmış olması ve yeşiliyle, deresiyle, kuş yuvalarıyla, 500 çeşit bitki türü ve yıllanmış ağaçlarıyla doğallığını bu kadar koruya-bilmiş olması insanı büyülüyor. Burası için şehrin göbeğinde yeşil bir vaha diyebiliriz. Parkın içerisinde tavus kuşu, tavşan, keçi, tavuk ve horozların olduğu küçük bir hayvanat bahçesi, hem kafeste hem de ağaçlardaki doğal yuvalarında görebileceğiniz yeşil papağanlar, ilk bakışta heykel zannedebileceğiniz bir havuz dolusu kaplumbağa ve yine küçük bir gölette rengârenk süzülen ördekler,kazlar ve balıklar var. Gölet üzerindeki ahşap köprü gölete ayrı bir hava katıyor . Çocuklu aileleri fazlasıyla memnun edecek bir yer. Göl kenarında ördekleri ve balıkları beslemek özellikle çocuklar için çok hoş bir deneyim oluyor. Burada yürüyüş ve spor yapabilir, bir bankta oturup kitabınızı okuyabilir ya da su ve kuş sesleri eşliğinde ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Zaten parkta yoga ve meditasyon yapanlara ara ara rastlayacaksınız. National Garden ziyaretiniz sırasında nöbet değişimine giden dünyanın en ilginç askeri üniformalarından birine sahip Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı Evzon(Efsun) askerleri ile de karşılaşabilirsiniz . Her saat başı olan bu nöbet değişimleri bölgenin turistik aktivitelerinden biri olmuş . Evzon askerlerinin giydiği fustanella adı verilen eteklerde 400 pile varmış ve bu 400 pile Osmanlı İmparatorluğu’nun Yunanistan üzerindeki 400 yıllık hakimiyetini unutmamak içinmiş . Kısacası pek çok turistin Atina’da gö-rülmesi gereken yerler listesine eklediği yerlerden biri olan National Garden ‘a uğramadan gitmeyin. National Garden’a otobüs veya tram-vayla rahatça ulaşabilirsiniz .

Atina merkezde rahatça ulaşabi-leceğiniz bir diğer park da Omonia Meydanı’na bir kilometre uzaklıkta , Ulusal Arkeoloji Müzesi yakınındaki Pedion Tou Arcos Parkı. Park girişinde I. Konstantin’in bronz dev bir atlı heykeli var. Parkın tarihi 1930’lu yıllara uzanıyor. Yıllar içeri-sinde parkta sürekli reform çalışmaları yapılmış ve park son halini 2010 yılında almış. Park ilk etapta 1821 Yunan Devrimi’nin kahramanlarını onurlandırmak amacıyla kurulur. Parkın içindeki 21 mermer büstte tasvir edilen kişiler bu devrimcilere aittir. Her bir büst Atina’nın meşhur heykel-tıraşları tarafından yapılmıştır. Aynı zamanda parkın içerisinde İkinci Dünya Savaşı sırasında Yunanistan’da savaşarak hayatını kaybeden müttefik İngiliz, Avusturya ve Yeni Zelanda askerlerinin Anıtı da yer almaktadır. Parkın içerisinde 2 tane çocuk parkı ve 2 adet kilise bulunmaktadır. Yunan askeri komutanı ve ulusal kahraman Aleksandros Ypsilantis’in mezar anıtı yine bu parkta kilisenin önünde bir lahit üzerinde sergilenmektedir. Parkın güney girişinde mermer sütun üzerinde şehre adını veren barış ve bilgelik tanrıçası Athena’nın mermer heykeli, heykelin dibinde Yunanistan’da savaşan İngiliz Milletler Topluluğu askerlerine adanmış bir anıt duruyor .

Geçmişte güvenlik nedeniyle yerel halkın pek tercih etmediği park son yıllardaki düzenlemeler ve alınan güvenlik tedbirleri ile daha çok kullanılır duruma getirilmiş . AB fonu bu parklar için epey yardımcı olmuş. Özellikle Almanya buradaki bazı parkların hem mimarisiyle hem finanse edilmesiyle yakından ilgilenmiş.

Pedion Parkı özellikle yaz akşamları açık hava etkinliklerine ve küçük çaplı partilere ev sahipliği yapıyor. Yürüyüş, dinlenme, spor için tercih edilebilir bir park. Ayrıca çocuklar burada güvenli bir şekilde bisiklet sürebilir, paten kayabilir. Park içinde kahve ya da aperitif yiyecekler alabileceğiniz küçük bir cafe de var. Park , Victoria metrosuna beş dakika mesafede . Pek çok yerden otobüsle ulaşım da mümkün.
Hafta sonları yerel halkın tercih ettiği parklardan biri de Nea Filadelfeia belediyesi sınırları içinde bulunan Nea Filadelfeia Parkı . Çok geniş bir alana sahip yemyeşil ormana yapay bir gölet eklenmiş. Gölet üzerinde küçük bir değirmen var. Piknik için masalar ve yürüyüş alanı mevcut. Gölet kenarında piknik yaparken sokak müzisyenlerini dinleyebilir ya da yıllanmış ağaçlar
arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Eğer sakinliği seviyorsanız buraya hafta içi gelmeye çalışın çünkü hafta sonları epey kalabalık oluyor. Parkın bir dezavantajı da parkta tuvalet bulunmaması. 3 nolu otobüsün son durağında indikten sonra çok az yürüdüğünüzde parka ulaşmış oluyor-sunuz.
Atina sokaklarında sıkça karşılaşabileceğiniz güzel pembe çiçeklerle bezeli küçük sevimli erguvan ağaçları, narenciye ağaçları, dut ağaçları, köknar, sedir, çam, selvi, kavak, akasya, meşe ve çınar ağaçları bu parklarda da karşımıza çıkar. Akdeniz iklimine sahip Atina’da narenciye ağaçları tupturuncu meyveleriyle insanın iştahını kabartır. İlk etapta bu meyveleri nasıl dallarında bırakmışlar diye merak edebilirsiniz. Fakat narenciyeyi tattığınızda meseleyi anlarsınız
Atina heykel sanatının da başkenti malum. İrili ufaklı pek çok parkta bu heykellerle karşılaşıyoruz fakat çokça turist alan bir yerde bu heykeller hakkında farklı dillerde de açıklama yazılmamış olması ya da en azından Latin harfleriyle yazılmamış olması eser hakkında tam ve doğru bir bilgi almamızı engelliyor.

Bir diğer parkımız Veikou Parkı ise Atina merkeze 20 dk uzaklıkta. Hem Atinalıların hem turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerlerden biri. Yemyeşil çimleri ve ahşap çardakları ile diğer parklardan daha temiz ve bakımlı olduğu söylenebilir. Dört bir tarafındaki çamlık alanın verdiği oksijen dopingi de cabası. Park sporseverler için pek çok ihtiyacı karşılıyor. Tenis kortu, basketbol ve voleybol sahaları, yüzme havuzları, kaykay pisti ve açık hava spor ekipmanları… Park aynı zamanda yaz aylarında açık hava tiyatrolarına ve sinemasına da ev sahipliği yapıyor. Pandemi nedeniyle bir yılı aşkın bir süredir pek çok etkinlik yapılamasa da yazları festivallerin ve farklı sanat etkinliklerinin yapıldığı bir yer Veikou Parkı. 622 nolu otobüsün son durağında indiğinizde parkın kapısına gelmiş oluyorsunuz.
Hem park olsun hem deniz havası alayım diyorsanız Paleo Faliro taraflarına gittiğinizde sahil şeridinde irili ufaklı pek çok park görebilirsiniz. Özellikle Alkionis şeridinde Flisvos Parkı çocukların rahat-ça eğlenebileceği nezih bir çocuk parkı. Büyük salıncakları ve kaydırak-ları var . Yine yakınında koruluk ve yürüyüş yerleri mevcut . Ailece oturu-labilecek ahşap kamelyalar yapılmış . İsterseniz fayton tarzı dört kişilik ya da ikili , tekli bisikletlerden yarım saati 7 euroya kiralayarak sahil turu yapabilirsiniz. Denize girmek için de uygun bir yer.Deniz kumları ve taşları ile oynamak bile çocuklar için bir etkinlik zaten . Burada denize giren ve güneşlenen pek çok insan oluyor. Park içinde küçük bir luna-park da mevcut . Parkın hemen önündeki caddeden tramvay geçiyor. İsterseniz otobüs seçeneği de mevcut .
Stavros Niarchos Parkı ise pek çok bitki çeşidini içerisinde barındıran, ferah, nezih, kafa dinleyebileceğiniz geniş yeşillik bir alan. Özellikle ücret-siz olarak izleyebileceğiniz ışıklı gösterileriyle meşhur. Aynı zamanda parkta dev bir kütüphane bulunuyor. Sanatsal etkinliklerin ve ışık gösterilerin tarihini önceden öğrenip ona göre program yapmakta fayda var.

                                          (Diomedes Botanik Bahçesi)

Diomedes Botanik Bahçesi , Atina merkeze 9 – 10 km uzaklıkta Yunanistan’ın en büyük botanik bahçesi unvanına sahip . 3000 ‘den fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor . Prof. Alexander N Diomedes tarafından bitki , ağaç ve çiçeklerin yetiştirilmesi , geliştirilmesi ve gençlerin bu konuda teşvik edilmesi için kurulmuş. Bahçe metropol insanları için bir huzur ve nefes adası iken , ortaöğetim , biyoloji bölümü , ziraat üniver-siteleri için bir araştırma alanıdır. Okullar bazen gruplar halinde öğrenci-lerini buraya getiriyormuş . Biz yetişkinlerde ve çocuklarda biyoçeşitlilik ve önemi hakkında farkındalık oluşturmak adına çok güzel bir proje . Bölgenin nesli koruma altında olan bitki türlerini , endemik ve egzotik bitkilerini görmek , görselliğiyle ve kokusuyla adeta şölen sunan çiçekleri arasında bir gün geçirmek isterseniz Diomedes Botanik Bahçesi tam size göre . Alanın içerisinde aynı zamanda bir tohum bankası da var. Bahçenin tanıtımı çok iyi yapılmadığından olsa gerek Atina halkının bile bu yerden pek haberi olmadığı söyleniyor.

                                            (Limni Mpeletsi)

Limni Mpeletsi göl kenarı ,yeşil bir alan. Oraya giden otobüs yada metro hattı yok maalesef. Piknik yapmak, kafa dinlemek için özel aracınızla veya taksiyle ailecek gidebileceğiniz bir yer.

Allou Eğlence Parkı ise Atina ‘nın en büyük lunaparkı. Pandemiden dolayı şu anda kapalı. İçinde hem büyüklere hem küçüklere hitap eden birçok oyun-cak var. Hiçbir şeye binmeseniz bile girişte 3 euro ödüyorsunuz. Kapı-da aldığınız bileklikle seçtiğiniz oyun-caklara binebiliyorsunuz . Bileklik seç-tiğiniz oyuncaklara göre 12 euro ile 24 euro arasında değişiyor.

Manzaralı bir park olsun derseniz Lycabettus tepesi(kurtlar tepesi) ve Filopappou Tepesi kuşbakışı panoramik manzaralarıyla tam size göre. İniş ya da çıkış esnasında teleferiği kullanabilirsiniz. Sıcak havalarda öğle saatlerinin tercih edilmemesi tavsiye edilir.
Yine Atina’da kolay ulaşabileceğiniz parklara Alsos Kifissia Park, Antonis Tritsis park ve Eleftherios Venizelos Parkı da ekleyebiliriz.
Atina‘daki parkların çoğu piknik için de uygun. Ama gördüğümüz ka-darıyla buradaki piknikler Türkiye’deki gibi evin yarısını dışarıya taşıma şeklinde değil , daha çok bir sandviç ve bir kahve şeklinde
Sıcaktan bunaldığınızda parklara belli aralıklarla yerleştirilmiş çeşmeler imdadınıza koşuyor. Elinizi yüzünüzü bu çeşmelerde yıkayabilir ve bu sulardan içebilirsiniz. Özellikle Türk kültüründe önemli bir yeri olan çeş-melerin Türkiye’de yok edildiğini buralarda ise en azından insanların dinlenme ve soluklanma mekanları olan parklarda varlık gösterdiğini görünce hayıflanmadan edemiyoruz.
Parklar hakkında bir de hatırlatma yapalım . Atina’daki parklar maalesef evsizler için de bir sığınak görevi görüyor. O yüzden geç vakitlerde dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle illegal tiplerin takıldığı kıyı köşede kalmış olan parklar polislerin merceği altında. Buralarda otururken her an kimlik kontrolüne tabi olabilirsiniz. Zaten şahsi güvenliğiniz için bu tarz parklarda bulunmamanız daha mantıklı. Hırsızlık tarzı olaylara karşı da dikkatli olmakta yarar var.
Genel olarak Atina içerisinde kısa ve kolay yoldan ulaşabileceğimiz parklara değindik. Attika bölgesi içerisinde biraz daha uzaklaşabilirim diyorsanız bir gününüzü ayırarak gezebileceğiniz farklı Milli Parklar da bulunmaktadır. Buralara özel aracınızla ya da taksi tutarak gidebilirsiniz. Bu milli parklar da doğa tutkunları için ideal . Hiking ve trekking için uygun alanlar.
Hayvanat Bahçesi gezmek isteyenleri ziyadesiyle memnun edecek olan yer ise Attica Zooloji Parkı . Atina Havaalanı’na yakın olan bu park içerisinde 290 farklı türde 2000’den fazla hayvan var. Dünyanın en büyük 3. kuş koleksiyo-nuna sahip . Fil , zürafa , zebra gibi

Afrika hayvanlarının yanı sıra büyük kediler , sürüngenler, maymunlar gibi farklı bölümler var . Hayvanların beslenme saatinde orada olursanız hayvanları kendi elinizle besleme imkanınız var . Erken gitmekte fayda var zira sadece gezmek için 3 – 4 saat ayırmak gerekiyor. İçerisinde yunus gösterilerinin de yapıldığı ayrı bir alan da var. Bahçe içinde piknik yapılabilecek ve çocukların oynayabileceği alanlar da eklenmiş .Alana girişte yetişkinler için bilet 18 euro , 3 yaş üstü çocuklar için 14 euro. Kampanyaları ve grup indirimlerini atticapark web adresinden takip ede-bilirsiniz .
Şöyle bir aqua park olsa da hem çocuklar hem biz eğlensek diyorsanız Atina ve çevresinde bu konuda da alternatifler var . Tabi pandemi devam ettiği için açık olup olmadıklarını gitmeden önce teyit etmek gerekiyor .Bu parklardan biri olan Aquapolis Aqua Parkı dev kaydıraklara sahip temiz bir tesis. Cankurtaran hizmeti veriliyor . İçerde yemek yiyebileceğiniz cafeler var . Su kaydırakları 18.30 ‘ da kapanıyor . Kaydıraklarda daha çok vakit geçirmek istiyorsanız erken gelmek gerekiyor . Ayrıca en güzel ve şaşırtıcı aqua parkların Yunan adalarında olduğu söyleniyor .
Ruh ve beden sağlığı üzerinde açık ve temiz havanın yeri yadsınamaz. Sadece gökyüzüne bakmanın bile hüzün ve kederi giderdiğini, karamsar düşüncelere iyi geldiğini söylüyor uzmanlar. Online eğitimle birlikte tablet ve telefona daha çok bağlanan çocukların durumu da ortada . O zaman Güneş noktasında pek çok Avrupa ülkesine göre oldukça cömert olan Yunanistan’da D vitamini stoklamak, rahatlamak ve toprakla buluşmak için haydi parklara diyoruz o zaman ! Parkların isimlerini Google Maps’e yazdığınızda size en uygun rotayı çizecektir. Ağaç gölgesine ve serinliğine çokça ihtiyaç duyaca-ğımız şu yaz günlerinde bu parkların tadını çıkarabilmeniz dileğiyle. Herkese şimdiden iyi eğlenceler.

Similar Articles

Related Posts

Yunanistan Patra Şehri ve Emlak Piyasası

Merhaba arkadaşlar. Şu anda Patradayım. Patra bir öğrenci şehri. Burası Patran’ın kafeleriyle ünlü Riga Fereou Caddesi. Patrayla ilgili biraz bilgi vereyim. Atina, 250K dan 500K

YUNANİSTAN PATRA ŞEHRİ

Yunanistan’ın 3. büyük şehri olan Patras, Mora yarımadasının kuzeybatısında bulunuyor. Park ve bahçelerin çoğunlukta olduğu ve düzenli yolların bulunduğu göç almayan tipik bir Yunan şehri…

Yunanistan: Girit Adası

Girit, Akdeniz’in doğu kesiminde yer alan ve Yunanistan’a bağlı olan büyük bir adadır. Akdeniz’in beşinci en büyük adasıdır ve yüzölçümü açısından Yunanistan’a bağlı en büyük

GET IN TOUCH

Request a Free Consultation