Türk – Yunan Mutfak Kültürü - Invest Greece Yunanistan Emlak

Share:

Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn

Dünya mutfakları deyince aklımıza gelen ilk mutfaklardandır Yunan Mutfağı. Zira coğrafi yakınlığın bir getirisi olarak Yunan Mutfağı, özellikle Ege mutfağı olmak üzere Türk mutfağıyla büyük benzerlikler taşır. Öyle ki zaman zaman bu iki ülkenin halkları ortak yemeklerin kökenleri hakkında birbirleriyle ufak çaplı tartışmalara girişir. Bazen Türklerdir tartışmaların kazananı, bazen de Yunanlar. Fakat değişmeyen bir şey var ki her iki taraf da yemek konusunda oldukça başarılıdır. Bir yörenin otantik kültürel öğelerinden biri gastronomidir. Bir bölgenin mutfak tadının hususiyetleri, çoğu zaman toplumun kalite özellikleri ile ilişkilidir ve kültürel ve ekonomik tarihi ile ilgili unsurları ifşa ederler. Yunan mutfağının , Yunan topraklarında yetiştirilen saf ve eşsiz kaliteli ürünlere dayanan özel niteliklere sahip, yaklaşık 4.000 yıllık bir tarihi geçmişi mevcuttur.  Yunan Mutfak Kültürü ve yunan yemekleri hem doğudan hem de batı medeniyetlerinden etkilenmiştir. M.Ö. 500’lü yıllarda Yunanistan, Pers hükümdarlığı altında kaldı. Yunan mutfağında yoğurt, pirinç, fındık, bal ve susam tohumları kullanılarak yapılan tatlılar İran Mutfağından gelmiştir. Sonrasında Selçuklu ve uzun yıllar Osmanlı’nın himayesinde kalan Yunanistan kimyon, tarçın, yenibahar ve karanfil gibi baharatlarla tanıştı. Türk kahvesi de Yunan kültüründe yerini aldı. Amerika’nın keşfinden sonra Yeni Dünya’dan gelen patatesler ve domatesler ile beraber zengin bir Yunan Mutfak Kültürü oluşmuştur.

Dünyanın en büyük zeytin üreticilerinden olan Yunanistan zeytinyağlı mezeleri ile tanınır. Bununla birlikte balık ve diğer deniz ürünlerinin de Yunan Mutfağında önemli bir yeri vardır. Bunda Yunanistan’ın bir kıyı ülkesi olmasının ve pek çok adaya sahip olmasının payı büyüktür. Et daha az bir rol oynamaktadır. Genellikle ana yemek olarak değil de sebzelerin içine konularak tüketilir. İç bölgelerde daha fazla et ve peynir kullanımı vardır. Yunanlılar hemen hemen her gün ekmek, tahıl, patates, pirinç ve makarna yerler. Ayrıca sofralarında cacığı eksik etmezler. Türk-Yunan yemeklerinin birbirlerine çok benzediğine dair bir algı olsa da yunan mutfağı ağırlıklı olarak Akdeniz mutfağına yakındır. Tüm dünyaya nam salmış yunan zeytinyağı, yunan yemeklerinde olabildiğince cömert kullanılıyor.

Yunanların, yemeğin veya Ouzo eşliğinde çeşitli mezelerin tadını çıkarmak için masanın etrafında toplandıkları an, bu ülkenin tüm insanlarının ihtimam ile riayet ettikleri bir gelenektir. Türk sofralarında  bu görülmez,  alkol biraz daha özel zamanlarda kullanılan daha çok kafa dağıtmak sarhoş olmak için yapılan  bir aktivite olarak düşünülebilir. Yunanların, arkadaşlarıyla evde, restoranda veya bir tavernada yemek yemeleri köklü toplumsal bir alışkanlıktır. Bu yüzden her mahallede her sokak başında bir tavernaya denk gelebilirsiniz ve neredeyse her gece mekanlar dolu olur. Evdeki sofra alışkanlığı ile dışarıda bir lokantada geçireceğiniz yemek arasında farklılıklar bulunabilir. Türklerde bu daha çok evde ağırlama şeklinde oluyor. Her ne kadar Yunan mutfağı çeşitliliğinden bahsetsek te evlerde yemekler genellikle bir yada iki porsiyondan ibaret olabiliyor. Yani Türkiye’deki gibi başlangıcı çorba ile yapıp, sonrasında en az iki  farklı ana yemek ve ortada salata gibi olmayabilir. Yunanistan’da bir öğlen/akşam yemeği genelde sadece bir tabaktan oluşabilir. Fakat yunan mutfağını türk mutfağından ayıran bir özellik bulunuyor. Yunanistan’da porsiyonlar olabildiğince büyüktür. Hele ki turist veya yabancı olduğunuzu anladıklarında bu porsiyon daha çok olabiliyor ve bu ne kadarda misafirperver olduklarını gösteren bir durum  açıkçası… Türkler bu konuda sınıfta kaldı denilebilir. Çünkü Türkler turist görünce fiyat artırmayı pek severler.

Zeytin ve zeytin yağından sonra tabi ki deniz ürünleri gelir. Yunanistan’da balık hakkında üzerine sayfalarca yazı yazılabilir. Ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve adaların çokluğu sebebiyle balık yemekleri yunan mutfağının baş köşesinde yer alıyor. Yunanistan’da yemekler daha iyi piştiği düşünülerek çoğunlukla fırında yapılıyor. Et ve tavuk çeşitlerinde olduğu gibi balık da genellikle ızgara olarak pişirilir. Domuz eti , dana ve koyun eti de tüketiliyor ama açıkçası kırmızı et konusunda Türkler kadar lezzetli olduklarını düşünmüyorum, bu konu da Türklerin özelikle de Doğu bölgesinin eline kimse su dökemez.

Yunan mutfağı ile Türk mutfağı arasındaki benzerlikler yıllarca bir arada yaşamanın ve hala komşu sınırların etkisiyle zenginleşir. Pek çok farklılığa sahip olan bu iki kültürün mutfağında çok sayıda ortaklık bulunur. Yunanistan’da en önemli öğün olan öğlen yemeğinde sofralar zengindir. Akşam yemeğinde de çeşitli mezeler, soslu ana yemekler tüketilir. Kahvaltı Türklerdeki kadar yaygın ve önem verilen bir öğün değildir. Yunanlar sabah öğünlerini genellikle Koulouri (simit), tiripita, patatopita, sipanakopita  (peynirli- pataestli, ıspanaklı börek) ve de kahve ile geçirirler. Sabahları sokaklarda her yaştan insanın elinde muhakkak bir kahve bardağı Frappe-Cappuccino ve Freddo Espresso bulabilirsiniz. Türkler güne çayla başlarken yunanlar kahve ile başlar. Ayrıca Türkler için çay nasıl olmazsa olmazlardansa Yunanlar içinde kahve öyle… Akdeniz mutfağının hafif tatlarını Yunanistan’ın yemeklerinde de görebilirsiniz. Biberiye, kekik, adaçayı, fesleğen, rezene , nane gibi yemeği lezzetlendiren baharatlar oldukça yaygın tüketilir. Kendi mutfağımızdan birkaç detayı çıkardığımızda neredeyse Yunanistan ile ortak bir mutfağa sahip olabiliriz. Ancak aradaki küçük farklılıklar geniş lezzetlerde iki farklı mutfağı oluşturmasıyla eşsizdir, bunlardan bazıları şu şekilde sıralayabiliriz.

Caciki

Türkiye’de her bölgede göreceğiniz cacık, Yunan mutfağında biraz farklı bir sunumla servis ediliyor. Bizdeki cacık daha sıvı kıvamda yapılır. Yunan mutfağında caciki olarak adlandırılan bu yiyecek süzme yoğurtta koyu kıvamda yapılır. Kaşıkla yenecek şekilde değil, ekmeğe sürülecek veya çatalla yenecek şekilde yapılır. Sirke, zeytinyağı ile çeşitlendirilip meze olarak öğle ve akşam yemeklerinde sıkça tüketilir.

Moussaka

Moussaka, adından da anlaşıldığı gibi bizdeki musakka ile çok sayıda benzerliği var. Aslında musakka Arap mutfağında da sevilerek tüketiliyor. Patlıcan, kıyma, patates ile iç harcının üstüne beşamel sosu ile hazırlanır. Yunanlardaki son dokunuş sanırım beşamel sos.

Ouzo

Ouzo, Türk rakısının daha yumuşak içimli ve daha az alkol oranına sahip olan bir içkisidir.

Fasolada Yemeği

Türkiye’de her bölgede vazgeçilmez olan yemeklerden kuru fasulye, Yunan yemekleri içinde de bilinen bir tariftir. Fasolada, Yunanistan yöresel yemeklerinden biri olsa da bizdeki kadar sık tüketilmez. Yunanlar, fasoladaya  kereviz, havuç, patates gibi sebzelerle pişirirler. Salçalı bir sulu yemek olarak tüketilmesi ise önemli benzerliklerdendir.

Baklavas

Yıllardır tartışma konusu olan baklava ve halende süren bu tartışma hala bir yer bulmadı kendine, aslında Balkan ve Ortadoğu’da da artık bilinen ve sevilen bir tatlı. Bizde antepfıstığı, fındık veya ceviz ile eşsiz bir lezzet olarak tüketilen baklava, Yunan kültüründe daha farklı malzemelerle hazırlanır. Karanfil ile çeşitlendirilen bu tatlı genelde cevizli ev baklavaları tadında yapılır.

Kadayifi

Bizdeki gibi denilebilir ama künefe dedikleri bizdeki Hatay künefesi değil.

 Papoutsakia

Aslında karnıyarık, sadece son dokunuş olarak beşamel sosu ile bitiriyorlar.

Dolmades

Sade pirinçten yapılan asma yaprağı sarması

Kourabiedes

Kavala kurabiyesi

Yunan kahvesi yada Türk kahvesi birebir aynı

Yunan yemek kültürün de bazı detaylar ve incelikler var. Yunanistan’da hemen hemen bütün yemeklerde porsiyonların yanında limon servis edilir. Et, tavuk ve balık, genellikle limon sıkıldıktan sonra yenilir. Yunanistan’da restoranlarda yada lokantalarda alkol şişeleri hep küçük boy olarak servis edilir. Bunun sebebi ise alkol sarhoş olmak için değil eğlenmek için içilmesindendir. Türkiye’de rakı içilecekse yanında muhakkak kavun ve peynir olur. Yunanistan’da ise ouzo içileceği zaman yanına eşlik etmesi için mezeler gelir. Bunlar da genellikle porsiyon olarak değil fakat tadımlık olarak et çeşitleri yada ızgara ahtapot olur. Yunanistan’da sofradan kalkana kadar hiçbir servis tabağı ya da bardak masadan kaldırılmaz, sofra temizlenmez. Restoranlarda hesabı ödeyene kadar hiçbir garson önünüzden tabak, çatal, bardağınızı gelip almaz. Aksi halde saygısızlık olarak kabul ediliyor. Tavernalara, kafelere ve restoran’a ilk oturduğunuzda sipariş almadan önce ikram olarak su getiriler ve bu sınırsızdır. Merak etmeyin su parası ödenmiyor.

Yunanistan ve Türkiye’nin asırlardır iç içe yaşadığı kültür birlikteliği, misafirperverlik nedeniyle ortak tatları görmek mümkün. Her iki ülkenin özgünlüğü de işte bu küçük farklılıklardan ortaya çıkıp iki farklı ülke mutfağını oluşturur.

Similar Articles

Related Posts

Yunanistan Patra Şehri ve Emlak Piyasası

Merhaba arkadaşlar. Şu anda Patradayım. Patra bir öğrenci şehri. Burası Patran’ın kafeleriyle ünlü Riga Fereou Caddesi. Patrayla ilgili biraz bilgi vereyim. Atina, 250K dan 500K

YUNANİSTAN PATRA ŞEHRİ

Yunanistan’ın 3. büyük şehri olan Patras, Mora yarımadasının kuzeybatısında bulunuyor. Park ve bahçelerin çoğunlukta olduğu ve düzenli yolların bulunduğu göç almayan tipik bir Yunan şehri…

Yunanistan: Girit Adası

Girit, Akdeniz’in doğu kesiminde yer alan ve Yunanistan’a bağlı olan büyük bir adadır. Akdeniz’in beşinci en büyük adasıdır ve yüzölçümü açısından Yunanistan’a bağlı en büyük

GET IN TOUCH

Request a Free Consultation